Karın veya göğüste olan aort damarı anevrizması başlangıç aşamasında hissedilmese de damarların iyice gelişmesi ve kesecik oluşturması durumunda elle hissedilir duruma gelmektedir. Elinizi göğüs veya karın bölgenize koyduğunuzda nabız atma hissi duyabilirsiniz.
Bu hastalıklar, genetik olarak aktarılabilen ve damar yapısında bozulmaya yol açan rahatsızlıklardır. Ayrıca, genetik mutasyonlar ve ailevi yatkınlık da anevrizma gelişimini kolaylaştırır.
Anevrizma yırtıldığında belirtiler aniden ortaya çıkar ve yaşamı tehdit eder. Yırtılma belirtileri şunlardır:
SoğUnited kingdom Terleme ve Hızlı Nabız: VüMinimize, kan kaybına tepki olarak hızlı nabız ve terleme ile yanıt verir.
Anevrizma, damar duvarının zayıflaması ve kan basıncının etkisiyle genişlemesi sonucu oluşur. Bu durum, genellikle belirti vermeden ilerler ve zamanla damar yırtılma riski taşır.
Yaşam tarzı değişiklikleri, anevrizma riskini azaltmanın yanı sıra tedavi sonrası sürecin başarısına da katkıda bulunur.
Tedavi edilmeyen aort anevrizmalarının çoğunda ne yazık ki sonuç aynıdır. Anevrizmanın beklenmedik bir zamanda yırtılması. Bu durum acil müdahale gerektiren bir durum olmasına rağGuys ne yazık ki sadece deneyimli büyük merkezlerde bu operasyonlar yapılabilmektedir. Bu nedenle, aort damarında yırtılma olan hastaların neredeyse yüzde 50-60’ı hastaneye ulaşabilse dahi hayatını kaybetmektedir.
Aort anevrizma gelişimi uygun ilaç tedavileri ve takip ile durdurulabilir ancak kendiliğinden aort damarının genişlemesinin düzelmesi mümkün değildir.
Aortun abdominal kısmı aort anevrizmasının aort anevrizması en yaygın olarak görüldüğü bölgedir ve bu suggestion anevrizma sıklıkla abdominal aort anevrizması olarak adlandırılır. Semptomlar hafif olabileceği gibi yırtılmadan önce herhangi bir bulgu da vermemiş olabilir.
Trafik kazası gibi şiddetli bir travma sonucu meydana gelebilecek künt göğüs veya karın travması aort duvarına zarar verebilir. Bunun sonucunda da bozulmuş damar yapısı aort anevrizmasına neden olabilir.
Genel olarak yaşı ilerlemiş kişilerde rastlanılan bu rahatsızlık kadınlarda meydana gelebilse de erkeklerde karşılaşılma oranı daha yüksek olmaktadır. Aile geçmişlerinde damar kalp ve damar rahatsızlıkları olanlar, daha önce damarlarıyla ilgili bir sorun veya ameliyat yaşayanlar, tansiyon, kolesterol ve diyabet gibi rahatsızlıkları olanlar, düzensiz bir yaşam süren ve sağlıklı beslenmeyenler, alkol ve sigara kullananlar bu rahatsızlık konusunda her zaman chance altında bulunabilmektedir.
Günümüzde, anevrizma hastalarının neredeyse yüzde 90’ında kapalı teknikler kullanılarak anevrizma onarımı yapılabilmektedir. Kapalı teknikler, kasıktaki atardamardan girilerek genişlemiş aort bölgesine içeriden stent yerleştirme veya kaburga aralığından yaklaşık 4 cm’lik bir kesi yaparak anevrizma olan bölgenin uygun bir yapay damar ile değiştirilmesi şeklinde uygulanabilir.
Herhangi bir aort anevrizması, aort duvarındaki dejeneratif değişiklikler sonucu oluşabilir. Dejeneratif değişiklikler, torasik aort anevrizmaları için daha fazla possibility oluşturur.
Torasik aort anevrizmasının bu karmaşık anatomisinden dolayı, teşhis için tomografi ve emar daha çOkay kullanılır. Ultrason bazı durumlarda, anevrizma hakkında ayrıntılı bilgi verme konusunda yetersiz kalabilmektedir.